29 Aralık 2016 Perşembe

Hayatın Kıyısında, Jennifer Niven, Pegasus Yayınları



ARKA KAPAK YAZISI

Yaşamayı, ölmek isteyen bir çocuktan öğrenen bir kızın hikâyesi…

Ölümü büyüleyici bulan Theodore Finch sık sık kendini öldürebileceği yöntemler düşünür ancak her seferinde, küçücük bir güzellik bile ona engel olur.

Violet Markey ise yaşadığı kasabadan ve ablasının ölümünün yarattığı dayanılmaz acıdan kaçmak için mezuniyetine kalan günleri sayarak geleceği dört gözle beklemektedir.

Finch ve Violet okullarındaki çan kulesinin tepesinde karşılaştıklarında kimin kimi kurtardığı belirsizdir. Bu tuhaf ikili, bir proje ödevinde eşleştiklerinde yol onları nereye götürürse; tıpkı hayat gibi büyük, küçük, tuhaf, güzel, çirkin, şaşırtıcı yerlere giderler. Kısa süre sonra, Finch yalnızca Violet'layken kendi olabildiğini; tuhaf, eğlenceli, hayatı doyasıya yaşayabilen ve ucubelikten uzak bir gence dönüştüğünü keşfeder. Violet da yalnızca Finch'leyken günlerin hesabını tutmadan yaşayabilmektedir. Ancak Violet'ın dünyası büyürken Finch'inki küçülmektedir…

"Bu kitap muhteşem; elimden bırakamadım."
-Zoe Sugg, namı diğer Zoella-

"Sevginin gücü ve güzelliğine dair, yürek burkacak kadar dürüst ve dokunaklı bir masal."
-Heat-

"Bu kitap ışıldıyor."
-Entertainment Weekly-

"Nefes alabilen kimsenin kaçırmaması gereken bir roman."
-Justine Magazine-

"Hayatın Kıyısında'nın kocaman kalbinde, kırgın, sevimli ve sıradışı iki gencin büyüleyici aşk hikâyesi yatıyor."
-New York Times Book Review-

"Karakterler ve okurlar karanlık, neşe ve zihinsel hastalıkların karşısında aşkın sunduğu olasılıklarla -ve koyduğu sınırlarla- yüzleşirken trajediye giden, onun içinden geçen ve arkasında bırakan bu romantik yolculuk, yürek burkuyor."
-Publishers Weekly-

"Bu kitap içten sevmenin, yas tutmanın ve yaşam ışığını geleceğe taşımanın değerini vurguluyor."
-The Bulletin of the Center for Children's Books-

"Dokunaklı, güzel, yürek burkan ve unutulmaz Finch ile Violet çifti, onlara hayat veren bu kitabın son sayfasını da okuduktan sonra bile aklınızdan çıkmayacak."
-Seattle Post-Intelligencer-

"Hayatın Kıyısında, yaşam ve ölüm, umut ve keder, ışıltı ve karanlık hakkında bir hikâye. Ancak hepsinden öte, bir aşk hikâyesi ve ben, Violet ile Finch'e onlar birbirlerine kapılmadan çok önce gönlümü kaptırdım. Bir çan kulesinin tepesinde başlayan harika, zarif ve cesur yolculukları yüreğinizi burkacak ve hayatta olmanın anlamını hatırlatacak."
-Jennifer E. Smith, New York Times çoksatan yazarı-

"Dokunaklı, hayat dolu ve depresyonun çarpıcı derecede dürüst bir portresi."
-BuzzFeed-

"Hayatın Kıyısında ilgi çekici hikâyesiyle sizi kendine çekecek ve gözyaşlarınıza hâkim olamayacaksınız. Violet ve Finch'in 'en ışıltılı diyarları' arayışında herkes kendinden bir parça bulacak."
-New York Daily News-

"Bu kitabın erdemli, güçlü, dürüst, eğlenceli ve yürek burkan her kelimesine bayıldım."
-Karen Cushman, Newbery Ödüllü yazar-

"Hayatın Kıyısında çok özel bir kitap. Bir aşk hikâyesi olduğu kesin ama ondan çok daha fazlası. Aynı zamanda yas tutmaya, aileye ve zihinsel hastalıklara dair bir roman. Eşit derecede trajik ve komik bu kitabı okumalısınız."
-Romantic Times-

"Hayatın Kıyısında, diğer gençlik kitaplarının arasında ışıltısıyla öne çıkıyor."
-Bustle-

"Bu kitap yeni Aynı Yıldızın Altında'nız olacak. Tüm duyguları aynı anda hissetmenizi sağlayacak, karmaşık bir aşk hikâyesi. Mendillerinizi hazırlayın çünkü bu kitap sizi çok sık ağlatacak."
-Seventeen Magazine-

"Niven, harika ve çarpıcı bir aşk yaratırken zihinsel hastalıkların gerçekçi bir portresini çiziyor. Karakterlerin gözünden anlatılan hikâyede Finch ve Violet seslerini mükemmel şekilde buluyor. Duygusal bir okuma tecrübesi arayan gençlere özellikle tavsiye edilir."
-Voya-

"Güzel, yürek burkan ve üzücü olduğu kadar keyifli bir hikâye."
-The Bookseller-

"Hayatın Kıyısında sizi içine çekecek ve okumayı bitirdikten sonra bile bir daha bırakmayacak."
-Booktrust-

"Bu kitabın okurlar tarafından çokça ve yüksek sesle övülmesi şaşırtıcı değil. Gecikmeden okuyun."
-The Globe and Mail-

"Hayatın Kıyısında, cesur ve güzel bir aşk hikâyesi. Violet ve Finch kalbimi acıttı ama onlarla tanıştığıma çok memnunum."
-Jenny Downham, Before I Die'ın yazarı-
(Tanıtım Bülteninden)



Sayfa Sayısı: 384

Baskı Yılı: 2016
-


KİTAP YORUMU

Konusunu zaten az önce yukarıda okuduğunuz için direk olarak kitap yorumuna geçiyorum.

Yazar kendi notunda da, anlattığı bu güzel hikayede de, ölmek ile intiharın ince çizgisinden bahsetmiş. Bir kaza sonucu ölen insanlarla, intihar ederek ölmeyi tercih eden insanlara toplumda aynı bakış açısı ile bakılmadığını, cenazelerde birine çiçekler getirilirken diğerine çiçekler getirilmediği bastırılarak belirtilmiş. Özellikle ölüm veya intihar farketmeksizin, hayata son vermeden önce arkamızda iz bırakmamız konusunun üzerinde durmuş.

Aynı Yıldızın Altında kitabında ''Ölmeden önce arkamızda bir şeyler bırakmamızı, boşa yaşamamamız'' gibi konuların işlendiğini biliyorsunuz. Hayatımda ilk defa Aynı Yıldızın Altında kitabını okurken, bu hayat için bu insanlar için ne yapıyorum? Neden buradayım? diyerek hayatımı uzun süre düşünmüş, belli bir süre ben bir hiçim diye gezmiştim. Daha sonra bir yerden başlamak gerek diyerek, kitaplarvesozleri sayfasını açmıştım. Ölmeden önce insanlara faydalı olabileceğimi düşünmüştüm ki, inşallah oluyorumdur. :)

Bu kitapta da yine, arkada iz bırakmak konusunu görünce zaten ilk sayfadan itibaren etkilenmeye başladım. Aynı Yıldızın Altında kitabına anlam ve önem olarak ne kadar benzettiysem de hikaye ve karakter olarak o kadar farklı olduğunu bilin. Tamami ile ölmek isteyen ama aynı zamanda yaşamayı en iyi şekilde öğreten bir karakter var. Finch... Bu karaktere aşık olacağınızın garantisini veriyorum. Hayatımda okuduğum en iyi erkek karakter diyebilirim. Evet, kız karakterimiz, Violet de iyi bir karakter idi. Ama benim için çok fazla sönük kaldı. Finch'e o kadar odaklanmışım ki Violet umrumda olmadı diyebilirim. :)

Kitapta yazar sürekli olarak başka yazarlardan alıntılar yapmış. Özellikle Virginia Woolf'un Dalgalar kitabından yaptığı alıntılar beni mest etti. Daha önce hiçbir şekilde Woolf okumadığım halde, bir anda okuma isteği geldi. Bundan sonra kesinlikle Woolf'un Dalgalar kitabını okuyup, karakterlerin hissettikleri o duyguyu hissetmem lazım. Dalgalar kitabı okuyacakken tekrar ve tekrar aklıma Hayatın Kıyısında'nın geleceğini bilmek bile kitabı okumam için heveslenmeme neden oluyor.

Ölüm hakkında karakter üzerinden yazarın söylemek istedikleri, intihar hakkında verdikleri genel kültür bilgileri, yaşanan olaylar, espriler, karakterler, her şey ama her şey harikaydı. Kitaba bayıldım. En sona geldiğinizde Yayıncının Notu diyerek Pegasus Yayınlarının bırakmış olduğu bir not var!! O notu görünce bir kitaptaki olabilecek en havalı ve en mantıklı şeylerden biri dedim. Çünkü kitabı okuduktan sonra oradaki bazı şeylere başvurabilirsiniz.

Şuanda kitaba bakınca ağlamaktan başka bir şey hissetmiyorum. Gördükçe gözlerim doluyor. O kadar çok ağladım ki son sayfalara doğru yazılanları okumakta güçlük çektim. Çok anlamlı ve sizi derinden etkileyen bir kitap olacak. 2016 nın son kitabı olarak bana çok fazla şey kattı. Seveceğinize eminim! Şiddetle tavsiye edilir.

Şimdiden,
İyi Okumalar!!

-



KİTAP ALINTILARI

1)
Ama hayatın sevdiğim yanı buydu işte; herkes seni farklı biri olarak görebiliyordu.

2)
Çünkü insanlar öyle istiyor, Kate. Rol yapmanı tercih ediyorlar.

3)
Fakat insanoğlunun koca bir ömrü hissetmekle geçirdiği düşünülürse, kim bilir belki de ani ölümü seçenler de kendilerince haklıdırlar.

4)
Ayrıca üzülmek zaman kaybından başka bir şey değil. Hayatı, sonradan pişman olmayacağın, özür dilemek kalmayacağın şekilde yaşamalısın. İşini sağlama alıp baştan doğru olanı yaparsan sonrasında özür dilemeye gerek kalmaz.

5)
Yüce Manifesto, 'var olma ve değer verme dürtüsüdür.' Sonunda ölüm varsa da haykırarak, kahramanca karşılamaktır ölümü... Kısacası iz bırakmaktır geriye.'

6)
''Dikkatli ol''
Hayır. Embriyo. Hayır, hayır, hayır, demek istedim. Bari sen yapma. Biri mutluyken böyle bir şey dememek gerektiğini herkesten çok senin bilmen gerekir. ''Dikkatli ol'' demek, bunun bir saat ya da üç yıl içinde ama bir şekilde son bulacağı imasını taşır. Ne bileyim, Senin için sevindim, Theodore. Hayatında seni bu kadar mutlu eden biri ile tanıştığın için tebrikler, dese ölür müydü?

7)
Gözün güneşe vursun, ruhun rüzgara...
Ya da gönlün isterse enginlere, sulara,

8)
''Acının ritmi başladı.'' -Cesare Pavese
pa-ram-par-ça-yım.

9)
Umudun, hayatını şuan olduğu gibi, sonsuza dek değişmiş olarak kabullenmekten geçiyor. Bunu başarabilirsen aradığın huzuru da bulacaksın.
Sonsuza dek değişmiş olarak...


-

https://www.instagram.com/kitaplarvesozleri/

-



24 Aralık 2016 Cumartesi

Bir Yeryüzü Tanığı, İlhan Berk, YKY




ARKA KAPAK YAZISI

Aşağılara uzayıp giden aşağılara bakıyor Bir adam eşeğine odun yüklüyor, yüzünün sol yakasına kuşlar üşüşüyor.
Köpeği, torbası ve toprak bir testi
Ovada bir resimde durur gibi duruyorlar.
(Önünde çekilmiş, iki güvercin işlemeli bir perdenin.)
Bir kadın, bir gök parçası, üç beş ağaç Uzakta dışında onların.
Deniz?
Deniz oralı değil: Yineleyip duruyor kendini.
Bakıyor o:
Yakasını bırakmayan tanıklığına dünyanın.


Sayfa Sayısı: 112

Dili: Türkçe

Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları


KİTAP YORUMU

2/5

İlhan Berk, kendime yakın hissettiğim o yazar olamadı. Aslında bu kitap için çok umutluydum. İlhan Berk büyük beklentilerimin olduğu bir yazar idi. Ama dilini ve şiirlerini çok sevemedim. Bana hitap etmedi. Ve okurken çokça sıkıldım. Aradığım o şair, İlhan Berk değil.


İLHAN BERK ŞİİRLERİ


1919

Ben dünyaya bir idare lambası altında geldim 
Yeryüzü Birinci Dünya Harbi'ni yaşıyordu 
Başımın üstünde mendil boyunda bulutlar vardı 

Yunan Harbi'nde yanan şehirlerimizi bir dağdan seyrettim 

O çadır çadır insanları askerleri esirleri 
Arkalarında bir gömlekle kaçan halkımızı 

İlk topu ilk tayyareyi gördüm 
Anam kardeşim ve ben ayaktaydık 
Kapanık dükkânlarıyla çarşılarımıza yağmur yağıyordu 

Her sınıf insanıyla şehrim dağlara taşınmıştı 

O yangından nehirlerimiz dağlarımız ve çeşmelerimiz kurtuldular 

Yanmış ve yakılmış şehrimize bir akşamüzeri askerlerimiz girdi 

Kursaklarında bir parça ekmekle insanlar ayaktaydı 
O gün dünyayı ve insanları tanıdım 
O gün ayağımın dibindeki şehirden ağlamayı öğrendim


-

AŞK

sen varken kötü diye birşey bilmiyorduk 

mutsuzluklar, bu karalar yaşamada yoktu 

sensiz karanlığın çizgisine koymuşlar umudu 

sensiz esenliğimizin üstünü çizmişler 

nicedir bir pencereden deniz güzel değil 

nicedir ışımayan insanlığımız sensizliğimizden 

sen gel bizi yeni vakitlere çıkar

-


ÇOK UZUN BİR GÜNDÜ AŞKA DÖNÜYORUM

Çok uzun bir gündü aşka dönüyordum 

Çok uzun, yavrum, çok uzun seni sevmekten 

İşte diyordum ilk öpüş işte masmavi yarığın 

İşte yedisi sabahın ve ıslak ağzının 

İşte eski bir otu kasıklarının ve karnının 

İşte dilinin getirdikleri işte ormanlarım 

İşte döşekte çırılçıplak upuzun uyanışın 

İşte kayaya vuran eski gölgen eski sesin 

İşte o ağzındaki esmer kuş o yaban ırmak 

Kal öyle diyordum böyle anadan doğma iç içe 

Kal öyle ilkin orandan öpeceğim diyordum 

Aşk ki karadır tek heceli bir sözcüktür 

İşte tam böyle, sevdalım, tam böyle diyordum.

-

ÇIKRIKÇILAR YOKUŞU


Ve yüzünü alıp çıktım. Öğleye doğruydu

Çıkrıkçılar yokuşuna yağmur yağıyordu


Ellerin ellerimde sessiz yürüyorduk ve

Kapkara bir oğlan durma bize bakıyordu


Tuhaf uzun bir sokaktı ve ben susuyordum

Bir kız memelerini bırakıp gidiyordu


Âşıktım ve hep seni soyuyordum aklımda

Bir adam çarşıyı üstümüze kapıyordu


Kadınların kızların ardından gittim durdum

Öptüğüm yerlerin içimde durulmuyordu


Üç kez yokuşu indim çıktım boncuklar aldım

Kocaman kırmızı ağzın ki hiç bitmiyordu


Akşama doğru bir aşçı dükkânına girdim

Sana benzeyen incecik atlar geçiyordu


Sonra birdenbire büyük bir sessizlik oldu

Bu dünyadan İlhan Berk geçti dedim yürüdüm.


-

https://www.instagram.com/kitaplarvesozleri/

-


21 Aralık 2016 Çarşamba

Herkesleşme, Tunç İlkman, Destek Yayınları



ARKA KAPAK YAZISI

"Zeyneb'le o akşam güzel bir parkta oturduk ve âşık olduk. Güzel bir parkta oturmak ve âşık olmak harika bir şeymiş. Küçük kesekâğıdından çıkardığım pişmiş kestanelerin kabuğundan kolayca ayrılan kısımlarını ona veriyor, tüylü zarını soyamadığım kırıntılarını ise kendi ağzıma atıyordum. İsimlerimizi henüz bilmiyorduk. Sorma gereksinimi de duymamıştık herhalde. Nasıl olsa öğrenecektik. Ve ben ilk başta bunu Zeynep olarak algılayacaktım. 'Yalnız sonu b ile' diye uyardığındaysa önümüzdeki senelerde ona 'Zeynebim' derken adını bozmayacak olmaktan büyük sevinç duyacaktım."
(Tanıtım Bülteninden)



Sayfa Sayısı: 160

Baskı Yılı: 2016




KİTAP YORUMU

5/5

Herkesleşme, karakterimiz Ömeri'in kendisini öldürmek istemesi ile başlıyor. Yazar buna intihar dememiş. Bilinçli bir şekilde hayatına son verme isteği olarak nitelendirmiş. İntiharın bilinçsiz insanların işi olduğunu da eklemeyi unutmamış.

Hayatına son vermek isteyen birini okuyacağınızı düşündüğünüz an da yazar kitabın yönünü değiştirerek, sizi şaşırtacak konuları ele alıyor.

Kitabın dili harikaydı!
Daha ilk sayfada, ilk cümlenin altını çizdiğimde kitabın harika olacağını düşündüm. Yazarın dili bir  o kadar naifken bir o kadar da süslü.

Zeyneb ve Ömer'in aşkına duyduğum duygular her sayfada farklılaştı. Hüzün, sevinç, şaşkınlık, acıma...
Hemen hemen her duyguyu yaşadım.

Kitabın son bölümünde biraz şaşkınlık yaşadım. Ama sonra kendimi kahkaha atarken buldum. Kitabı okuyanlar sonlardaki 'Sevgili Dostum' olayını bilirler. O kısım o kadar samimiydi ki çok fazla hoşuma gitti.
İster istemez kendimi kahkaha atarken buldum!

Kısacası kitaba kesinlikle göz atın derim! Seveceğinize eminim.

-

KİTAP ALINTILARI

1)
''Mutluluğun asla yakalanamayacak fakat uzaktan kolaylıkla izlenebilecek bir gökkuşağı olduğunu artık kabul etmiştim.''


2)
''Ne tuhaf değil mi; en çok da hiç tanımadığımız insanların hakkımızda olumsuz yargılarda bulunmasından geri durur, kaybı en acı olacak yakınlarımızın neler düşündüğünü ise çoğunlukla umursamayız.''


3)
''Sevmek insanların geleceklerini doğrudan ilgilendirecek kararlarına müdahil olma hakkını bize tanır mı?


4)
''Yağmur, hiç unutur mu bulutunu?''


-
https://www.instagram.com/kitaplarvesozleri/
-



20 Aralık 2016 Salı

Aşıklar Sözlüğü, David Levithan, Pegasus Yayınları



-
4/5
-

Aşıklar Sözlüğü, her sözcüğün önemli olaylar, gündelik sıkıntılar ile anlatıldığı bir kitap.
Bir kelimenin anlamı, ona karşılık gelen bir olayı, durumu, duyguyu dile getiriyor.
Kitap çok farklı idi. Tarzı oldukça değişikti. Ve ben bu tarzı sevdim. Bazı kelimelere yansıtılan olayların çok zorlamaydı. Ama genel olarak iyiydi.
Aşıklar Sözlüğü sayesinde, bilmediğim çok fazla kelime olduğunu fark ettim. Farazi, fasıla, felek, girgin, içkin, ide, imtina, irticalen, namütenahi, paleontoloji vb. gibi. Bu kelimeleri tek tek araştırıp, anlamlarına baktım. Benim için çok faydalı bir kitap oldu.

Sadece zorlama olduğunu düşündüğüm kelimeler ve olaylar için bir puan kırdım! Onun dışında sizinde seveceğinize eminim.

Daha iyi anlayabilmeniz için kitabın içinden sayfalar paylaşacağım.




-


-


-


-


-


-


-


-

https://www.instagram.com/kitaplarvesozleri/


Yedikıta Dergisi, 100. Sayı



Bu ay, Tarih ve Kültür dergisi olan Yedikıta'ya göz attım.
Aralık ayında ne oldu? çalışması ile başlayıp, haberler ve Osmanlı tarihinden bilgiler ile devam eden bir dergi.


Dergide en sevdiğim nokta, Osmanlı Arşivi'nin Tarihi ile İstanbul'dan Masum Kareler bölümleri oldu.
Osmanlıya ilginiz var ise ve tarih konusunda okumak istediğiniz ilginç bilgiler, farklı görseller için dergiye göz atın derim!

Benim sevdiğim bir sayı oldu. Sizinde seveceğinize eminim.

Şimdi aşağıya derginin içinden bazı bölümleri atacağım!


 OSMANLI ARŞİVİ'NDEN KARELER


-


-


-


-


-


İSTANBUL'DAN MASUM KARELER


-


-


-


-

https://www.instagram.com/kitaplarvesozleri/