Yazar: Jennifer L. Armentrout
Eğer Daemon'ın yapabildiklerini keşfeder ve benim
Sayfa Sayısı: 396
Baskı Yılı: 2015
Dili: Türkçe
Çevirmen: Bilge N. Zileli
Alkım
''Daemon'la
aramızda bir uzaylı bağı olmasının
muhteşem olduğunu düşünüyorsanız,
yanılıyorsunuz.
Gerçi bu bağa rağmen ona direnmeye kararlıyım.
Gerçi bu bağa rağmen ona direnmeye kararlıyım.
Ama bunu yapmak hiç de kolay değil çünkü Daemon
(kahretsin!) gittikçe gözüme
daha da taş gibi
görünüyor. Üstelik bu sefer Arumlardan çok daha
büyük bir
problemimiz var. Savunma Dairesi
kasabada.
Eğer Daemon'ın yapabildiklerini keşfeder ve benim
de onunla bağım olduğunu anlarlarsa ikimizi de
mahvedecekler. Bu arada
okula yeni biri geldi ve
herkesten gizlediği bir sırrı var. Bana neler
olduğunu
biliyor, yardım da edebilir ama bunun
için
(sanki mümkünmüş gibi) Daemon'a
yalan söylemeli
ve ondan uzak durmalıyım. Kimi kandırıyorum ben?!
Kimse sonsuza kadar yalan söyleyemez.''
Kimse sonsuza kadar yalan söyleyemez.''
...
Sayfa Sayısı: 396
Baskı Yılı: 2015
Dili: Türkçe
Yayınevi: DEX
Ultra
yakışıklı ve ultra odun Daemon Black geri
döndü!
Lux serisi, OBSİDİYEN'den sonra 2012'nin en iyi
genç yetişkin kitabı seçilen ONİKS ile tam gaz
devam ediyor. Daemon'a
karşı koymanın imkânsız olduğunu artık siz de çok
iyi biliyorsunuz...
döndü!
Lux serisi, OBSİDİYEN'den sonra 2012'nin en iyi
genç yetişkin kitabı seçilen ONİKS ile tam gaz
devam ediyor. Daemon'a
karşı koymanın imkânsız olduğunu artık siz de çok
iyi biliyorsunuz...
-YORUM-
LUX serisinin ikinci
kitabı ONİKS, birinci kitaba göre çok daha başarılı idi. Zaten diğer kitapları
da okuduğunuzda yazarın dilinde giderek yükselme olduğunun farkına
varıyorsunuz. Birinci kitabın sonunda yaşanan olaylar, ikinci kitapta etkisini
sürdürüyor. Katy ile Daemon arasında bir bağ oluşuyor. Ve farkında olmadan Katy
bazı şeyler yapabildiğini farkediyor. Mesela yetenekler gibi. Daemon ve ailesi
konuyu çözmeye çalışırken, okula yeni gelen çocuk bir anda Katy'in hayatına
giriyor. Sürekli Katy'in yanında dolaşması, Daemon'ı sinir etsede, Katy yeni
çocuğun onun hakkında bildiklerini öğrenmekte ısrarlı...
-----------------------------------
İlk kitapta
bahsetmemiştim lakin şimdi bahsediyorum. Serideki ilk üç kitabın isimleri
taşlardan alınıyor. Obsidiyen taşının kitabın içinde bir anlamı var. Spoi
olabilme nedeni ile anlamını söylemeyeceğim. Ama aynı zamanda Oniks taşının ve
Opal taşınında kitaplar içinde anlamı var. Bu özelliği ile seri çok hoşuma
gitmişti. Özellikle dördüncü kitap Köken'in anlamını öğrendiğimde mest
olmuştum. Fakat son kitap Direniş'in özel bir anlamı yok.
Yazarın dilinden kaynaklandığını
düşünerek söylüyorum ki, kitabın ne zzaman bittiğini anlamıyorsunuz. Sayfaların
ardı arkası kesilmiyor vesiz kendizi bir anda sonda buluyorsunuz. Akıcı, komik,
romantik ve savaşçı dili ile Oniks'e göz atın derim.
...
Değinmek istediğim en
önemli konulardan biri de serinin kapaklarından dolayı tepki alması. Serinin
kapağındaki Daemon ve Katy yeterince yakışıklı ve güzel bulunmaması. Özellikle
de Katy'in.
Ama araştırmalar sonucunda sadece kitapların kapak çekimlerinin
kötü olduğunu aslında bu modellerin güzel ve yakışıklı olduğunu farkettim.
Farkettiğim en önemli nokta ise, yazarın imza günlerine kapaktaki modeller ile
beraber gitmesi. İyi mi kötü mü bilemedim ama dikkatimi çekti.
---------------
-ALINTILAR-
Gel de al mı?.. Daemon, kurabiyenin yarısını o dolgun ve
tamamen öpülesi dudaklarının arasına koydu.
Hay ben böyle işin...
2) "Geç
oldu."
"Biliyorum." Tereddüt ettim. "Kalmak ister misin?"
Tek kaşını kaldırdı.
Bu olmamıştı işte. "Onu kastetmedim."
"Kastetsen de bir şikayetim olmaz hani." Bakışlarını indirdi. "Hem de hiç"
"Biliyorum." Tereddüt ettim. "Kalmak ister misin?"
Tek kaşını kaldırdı.
Bu olmamıştı işte. "Onu kastetmedim."
"Kastetsen de bir şikayetim olmaz hani." Bakışlarını indirdi. "Hem de hiç"
3) Katy:
Nasıl olur da beni hala arzulayabilirsin?
Dameon: Ha, seni hala boğmak istiyorum. Ama ben deliyim. Sen kaçıksın. Belki de o yüzden. İkimiz de balatayı sıyırmışız.
Dameon: Ha, seni hala boğmak istiyorum. Ama ben deliyim. Sen kaçıksın. Belki de o yüzden. İkimiz de balatayı sıyırmışız.
4) Katy:
Başka hiç kimse için böyle hissetmemiştim. Sanki yanındayken sürekli düşüyorum,
sanki nefesim kesiliyor ve yaşadığımı hissediyorum; öylece durup hayatın
yanımdan geçtiğini değil. Bunları başka hiç kimseyle hissetmedim.
5) Daemon:
Şanslı olduğumu düşündüm. Çünkü kafamdan söküp atamadığım, canımdan çok kıymet
verdiğim o kişi hala hayattaydı. Hala buradaydı. İşte, sen o kişisin.
6) Katy:
Evet, benim için çok değerlisin. Şükran Günü'nde benim için yaptıkların..beni..
"Sesim çatladı." Beni acayip sevindirdi. Seni hala önemsiyorum. Tamam
mı? Benim için çok değerlisin. O kadar ki, sözcüklere bile dökemiyorum çünkü
kıyaslayabileceğim her şey yanında değersiz kalıyor. Hep seni istedim, nefret
ederken bile istedim seni. Şu anda beni delirtsen de hala seni istiyorum. Her şeyin
içine ettiğimi de biliyorum. Sadece sen ve ben için değil, Dee için de.
...
----------------
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder