3 Ocak 2017 Salı

Kimliği Kirletilmişler Mabedi, Koray Yersüren, Ephesus Yayınları


KİTAP YORUMU

4/5

Kimliği Kirletilmişler Mabedi, kör olan Atakan'ın hikayesi ile başlıyor ve hayatında daha sonradan bir şekilde giren diğer kişiler ile devam ediyor. Kitap acayip depresif başladı. Okudukça içim kararmaya, moralim bozulmaya ve depresyona girmeye başladım. Bundan rahatsız değilim. Depresif kitapları severim. Yaratılan karakterler, anlatım, bölüm başlarındaki cümleler, çizimler ve şarkı isimleri... hepsi ve hepsi sevdiğim şeyler oldu. Popüler kültürden tanıdığımız popüler yazarları her zaman sevemiyorum, ama Koray çok sevdiğim bir yazar oldu. Kitabın yazım dili çok güzeldi. Beklentimin üstünde çıktı. Rahatsız olduğum konu, kitabı fazlasıyla devrik cümleler ile süslemiş. Anlatım devrik cümleler ile süslenince güzel şeyler ortaya çıkıyor ama Koray bunu o kadar fazla yapmış ki rahatsız oldum. Onun dışında kitabın anlatımına bayıldım! Hele o son!! Ne kadar fazla tesadüf oldu, bence biraz abartı diye düşünürken, sonda Atakan'ın annesi ile olan mevzudan dolayı iyi ki bu tesadüfler olmuş dedim. Kitap depresifliği ve melankolik havası ile Senli kitabına çok benziyordu. Konu olarak değil ama melankolik havası, kitabı okurken bana Senli kitabını anımsattı. Daha sonra kitabı bitirdiğimde yazarın teşekkürler kısmını okurken Koray'ın, Merve Akıncı'a teşekkür ettiğini görünce 'Ooooo neler oluyor?' diye şaşırmadım değil.
Kitaptan bir puan kırmamın nedeni, yazarın sürekli devrik cümlesi kurması ve yayınevinin masal kitabı gibi kocaman puntolar eşliğinde bize kitabı sunması. Okuyucu kitlesine göre kesinlikle çok büyük bir puntoya sahipti.

Neyse

Kısacası ben kitabı çok sevdim. Genç yazarlara hep şans vermekten bahsediyoruz ya, bence Koray'a da şans verilmeli. Gözlük kitabını bu sene içinde kesinlikle okumalıyım!!



KİTAP ALINTILARI

1)
Uçurtmanın üzerine yazıp, dilediğini yapsın diye insanlara verdim hayallerimi.
Uçurmak yerine, tahtalarını kırıp ateş yaktılar kendilerine.

2)
Karanlığı gördüm. 
Neyi seçtiğimi, neye ihtiyacım olduğunu gördüm.
Ne olduğunu gördüm.
Ne olacağımı gördüm.
Daha fazla görecek bir şey yok.

3)
Bir filmi yeniden izlemeye benzerdi onun yaşamı. Tüm olumsuzluklara rağmen, ezberlediği replikleri tanıdığı oyuncularla seslendirmek en büyük eğlencesiydi içindeki çocuğun. Oysa bayat ekmeği değerlendirip onunla balık tutmak gibiydi yaşam. Oltalar bazen boş gelse de, vazgeçmemekti.

4)
Ben ne zaman sessiz bir geceye uyansam, sessizliğine aldırmadan kapısına dayanırım bilinçaltımın. İşte o zaman bağışlarım insanları. Azat ederim kötü düşünceleri. Sen de bağışla. Buna önce kendinden başla. Yeniden sev onları sevebilirsen...

5)
Geceleri ışıklar çalınırdı şeytana inat. Anlatılan iblisin yerin yedi kat altında yaşadığı yalandı. Şeytan, her yerdeydi ve çalınan ıslıklar onun umurunda bile değildi. Zihne düşmüş bir intihar düşüncesinin ta kendisiydi şeytan.

6)
İnsan kendinden kaçmayı bırakmalı önce. Korkuyorsa sonuna kadar hissetmeli mesela. O korku öyle derinlere işlemeli ki, her bir hücresi titremeli.

7)
Uçuruma geri dönüyorum.
Bir kelime atıyorum aşağıya.
Kanatlanıyor.
Uçamıyor.

8)
Umut bağlanan şarkılar var.
Defalarca dinlenen...
Her dinleyişte ilk kez dinleniyormuş gibi gelen.
Sen, duyduğum en güzel şarkısın.

9)
Kadın sevilmek isterdi.
Kadın hissetmek isterdi sevildiğini.

10)
Müzikler geceye karıştı.
Kaybolmuş kurşun, müziği takip etti.
Birisi, olmaması gereken bir anda, olmaması gereken bir  yerdeydi.
Ve kan,
akması gereken yerden aktı.

-

1 yorum: